Çorlu Tren Kazası Davası: 6 Yılın Ardından Verilen Kararlar

Çorlu Sarılar Mahallesi'nde 2018 yılında meydana gelen ve 7'si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 328 kişinin yaralandığı tren kazasıyla ilgili 6 yıldır devam eden mahkeme süreci sonuçlandı. 25 Nisan Perşembe günü görülen karar duruşmasında 13 sanık yargılandı ve mahkeme 9 sanığa hapis cezası verdi. Bunlardan 4 sanık tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verdi. Bu cezalar arasında en uzun ceza, Bölge Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu'ya 17 yıl 6 ay olarak belirlendi. Turgut Kurt 16 yıl 3 ay, Nihat Aslan 15 yıl, Özkan Polat 13 yıl 9 ay, Nizamettin Aras 8 yıl 4 ay, Kubilay Başkaya, Deniz Parlak ve Levent Meriçli 9 yıl 2 ay, Tevfik Baran Önder ise 10 yıl hapis cezası aldılar. Ayrıca 4 sanık beraat etti.

Mahkeme kararıyla birlikte, tren kazasında hayatını kaybedenlerin aileleri memnuniyetlerini dile getirseler de adaletin daha ileriye taşınmasını istediler. Kararın açıklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve birçok vatandaşın katıldığı duruşma sonrası yapılan açıklamada, halkın birlik ve dayanışmasıyla kötülüklerin geri adım atacağı vurgulandı.

Davacı ailelerin avukatı Sevgi Eren Köroğlu, mahkeme kararını olumlu bulduklarını belirtirken, üst düzey yöneticilerin de yargılanmasını talep etti. Kazada hayatını kaybedenlerin ailelerinden Mısra Öz, "Çorlu tren katliamı davası bugün sona ermedi. Ancak bir nefes aldık. Üst düzey yöneticiler yargılanmadığı sürece bu dava kapanmayacaktır" dedi.

Öz, dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın ve sonrasında genel müdürlük koltuğuna oturan Ali İhsan Uygun'un da yargılanmasını istediklerini dile getirdi. Türkiye'de cezasızlık politikasının sona erdiğini belirten Öz, "Bugün dört tane sanığın tutuklandığına şahit olduk, yüreğimize su serpildi ama bu dava burada bitmez. Biz İsa Apaydın ve Ali İhsan Uygun'un peşindeyiz" dedi.

Çorlu tren kazası davası, adaletin sağlanması için atılan önemli bir adım olmakla birlikte, davacıların üst düzey yöneticilerin de sorumluluklarının araştırılmasını istemesiyle süreç devam ediyor. Aileler, gelecekteki adımlar için adalet arayışlarını sürdüreceklerini vurguladılar.