Tekirdağ
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    34.06
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2730.4
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57646.840$

HAZIR OLABİLECEK MİSİN?

19 Aralık 2023, Salı 17:53

Önce bir ses duyuldu, derinlerden daha önce hiç duymadığım bir tonda. Kırk yıllık vitrindeki kristaller yuvarlandı ilk, çatı katındaki eğreti rafta duran reçel kavanozları beton zemine çakıldı ardı ardına. Etrafa vişne ve çilek kokusu yayıldı, en uzaktan. O uğultulu ses devam ederken yatağımın yanına çökebildim.

Anılarla dolu eski parkelerin üzerinde emekleyen çocukluğum geçti gülümseyerek. Dolabımın kapakları açıldı, gençliğim saçıldı kireç duvarlı odama. Bahçedeki kömürlük büyük bir gürültü ile çöktü, genzimi yakan kömür tozu doldu burun deliklerime. Anneannemin salondaki halısına devrildi sobanın boruları. Bu sırada hiçbirimizin bilmediği binlerce can gökyüzüne doğru yola çıkmıştı.

Kaç gün, kaç saat, kaç dakika sürdü, annemle babam ne zaman yanıma geldi uğultu çığlıklara dönüştü? Evin ahşap pencereleri ayrıldı duvarlardan. Felaketi annemin gözünde, babamın nefesinde gördüm. Daha önce bilmediğim, anlayamadığım bir korku sardı tüm bedenimi. Dişlerimin birbirine çarpmasını engelleyemiyordum.

El yordamıyla bahçeye çıkabildik. Bahçedeki ceviz ağacına dayadık sırtımızı, ellerimiz kenetlenmiş, dudaklarımızda dualarla. Annem başından eşarbını çıkardı, bir çırpıda sardı bacağımı, akan kanın sıcaklığını o zaman hissedebildim. Hiç üşümediğim kadar üşüdüm o sabah, üç kuşak büyüdüğümüz o bahçede. Bacağımdaki eşarp etimi bir zımpara gibi acıtıyordu, değdikçe. Ellerimiz birlikte; aklımız yitik bir halde evimizin parçalara ayrılmasını izledik, hiçbir şey yapamadan. Annemin kalbinin atışını duydum avuçlarımda, babamın çaresizliğini gördüm göz yaşlarında.

Baba ocağımız hem babamın baba ocağı, hem benim baba ocağım yoktu artık. Dünya kısa süreliğine bizim evde durdu sanıyoruz ama değilmiş. O gece annem yetim, babam öksüz kalmıştı. Öldük mü yoksa; neden böyle hissediyorum, bu korkunun bir bitişi olmayacak mı?

Ayşe teyzemin balkonu nerede? Hacı amcamın gözü gibi baktığı beyaz arabası balkonunda. Bizim mahalle burası ise; Ayşe teyzenin inekleri neden kaçıyor buradan. Yürürken boşlukta, bizi çağıran sesleri duyuyoruz ama duymazdan gelerek. Gözlerim kapanıyor, sonra aklım kapatıyor kendini. Annemin dizinde açıyorum gözümü, dudağıma su sürüyor annem. Şişmiş gözlerine bakıyorum, bunun düş olmasını dileyerek, ama değil. Kümes kapısının üzerinde duran battaniye üzerinde oturuyor annemle babam. Başım annemin dizinde, vücudum babanın dizinde. Onlar; soğuk toprağa yine siper etmişler bedenlerini, benim için. Bir sürü anne, baba var bu boş arsada. Evlatları dizlerinde, gözleri dibe, en dibe dalmış halde. Saatime bakıyorum; çatlak camından görmeye çalışıyorum, öğleni geçmiş ne kadar uzun uyudum. Akın akın insanlar geliyor buraya, bir araba yanaşıyor. Akşama doğru su ve ekmek veriyorlar, ama yaşıyor olmanın utancından kimse yemiyor, içmiyor.

O sabah elimizde birbirimizden başka bir şeyimiz kalmamıştı. Babam evimize gitmiş ama girememiş, ilaç saati çoktan geçti. Bacağımdaki eşarp kan ve soğuktan kaskatı kalmış. Babam anlattı gece buraya beni kucağında getirmiş, yardıma gidiyorum dedi babam bir yerlere gidip geldiler günlerce.

Dumanlar yükseliyor hala gözümüzün göremediği yıkıntıların arasından. Plastik kaplarda gelen yemekleri yemenin bir yolunu bulmalı annem, eriyor günden güne. Evimize gidip o yıkıntıların arasından mavi ibriği alınca yanına değişti annem, çeyizinin ilk parçasıymış şehirden alınan. Sesler diyor annem; yardım edemedik o seslere diyor, basıp geçtik seslerin üzerinden can havliyle diyor. Süt kardeşimde ölmüş o gece, annem ondan sonra sesler duymaya devam etti. Bitmek bilmeyen acı haberlere dinmek bilmeyen soğuk ve korkular eklendi. Günler sürdü…

O gece; kimi evsiz kaldı, kimi evlatsız. Kalpsiz kalanlarımızda oldu o gece, kardeşsiz kalanlarımızda oldu. En acısı da mezarsız kalanlarımızdı. Kimsesiz, susuz göçüp gidenlerimiz. Altı şubatta kalbimiz Maraş’ta, Pazarcık’ta, Malatya’da, Samandağ’da, Kilis’te, Adıyaman’da kaldı. Kocaman bir yıl geçmek üzere, sahi İstanbul, Tekirdağ, Bursa, Çorlu ve sizler hazır mısınız? Hazır mıyız? Deprem çantalarımız hazır mı?

 

Gülşah KEZER ENGİN

Yorumlar

  • yorum avatar
    Burcu Demirörs
    06-02-2024 13:01

    Kalemimize sağlık, bize de yaşattınız tekrar. Hepimiz unutmadık paylaşımı yapsakta çoktan unuttuk mu acaba? Kocaman şehirlere sıkıştık, sıkıştırıldık, ve tabi ki depreme hazır değiliz :(

  • yorum avatar
    Sevgi
    06-02-2024 00:05

    Gülşahcım yaşadığımız duyguyu ve acıyı o kadar güzel anlatmışsınki kalemine yüreğine sağlık.

  • yorum avatar
    Canan İşbilen
    31-01-2024 01:20

    Gülşah hanimcigimKelimelerin bittiği yerde siz ne kadar da güzel anlatmışsınız yüreginize sağlık Rabbim kimseye yaşatmasın bir daha inşallah?

  • yorum avatar
    Pinar TURAN
    20-12-2023 14:59

    Olaya bizi tekrar götürdüğünüz için; harika anlatım diliniz için çok teşekkürler

  • yorum avatar
    Cafer Özgür
    20-12-2023 13:13

    Bu gidiş ile çok zor

  • yorum avatar
    Şennur
    20-12-2023 12:56

    Korkularimiz ile yuzlesmek zorunda kalmadigimiz nice uzun yillari olsun guzel memleketimizin,elinize yureginize saglik Gulsah hanim.

  • yorum avatar
    Ferdanur Doğan
    20-12-2023 09:25

    Kaleminize, yüreğinize sağlık Gülşah Hanım.

  • yorum avatar
    AYSUN
    19-12-2023 23:49

    Yaşadığımız acıyı öyle güzel tasvir etmişsiniz ki sizi tebrik ediyorum, Rabbim bir daha yaşatmasın yazılarınızın devamını sabırsızlıkla bekliyorum, kolay gelsin

  • yorum avatar
    Tuba Güvenbaş
    19-12-2023 23:48

    ????????

  • yorum avatar
    Erdal
    19-12-2023 22:00

    Ellerine ve yüreğine sağlık ablacım. Çok güzel bir yazı kaleme almışsın. Yine duygularımızı depreştirdin.

  • yorum avatar
    Serap Aşılı
    19-12-2023 20:30

    Gülşah Hocam Kaleminize emeğinize sağlık. Depremi yaşamış biri olarak okurken cok duygulandım . Üzerinden zaman geçince maalesef unutuluyor. İnşallah herkes hazır olur. Sizler sayesinde unutmamak önlem almak dileğiyle. Saygılar hürmetler...

  • yorum avatar
    Fatma özgür
    19-12-2023 20:12

    Gülşah hanım yüreğinize sağlık okadar içten duygularla yazmışsiniz ki göz yaşlarına hakim olamıyor insan

  • yorum avatar
    Duygu Geyik
    19-12-2023 19:58

    Gülşah hanımcığım yine efsane bir yazı olmuş. Yorumunuza sağlık.

  • yorum avatar
    Sibel Öztürk
    19-12-2023 19:57

    Gülşah Hn,Kaleminize sağlık.Çok duygulu bir şekilde kaleme almışsınız o söylemek istemediğim günü.Umarım tekrarını asla kimse yaşamaz ama sizin kaleminiz ile o günleri sanki tekrar yaşadım.Çokça sevgi ve Sayılarımla

  • yorum avatar
    Güzin
    19-12-2023 19:36

    1999 depremini tekrar yaşadım ve ürktüm ne hazırız gerçekten ?

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.