İlişkilerde Değişimin Önemi
09 Mayıs 2024, Perşembe 10:48"İnsan ilişkileri her koşulda aynı şekilde ilerlemeyebilir mi?" sorusunu düşünürken, bugün katıldığım panelde bir panelistin "aynı suda iki defa yıkanılmaz" şeklindeki sözlerini duyunca bu sorunun cevabını daha net görmeye başladım. Panelist, bir kişi ile kurulan bir iletişimin, farklı bir zamanda aynı araç veya ortamda tekrar kurulduğunda aynı şekilde olamayacağını ve değişimin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Bu ifadenin doğruluğunu düşündüğümde, sabah telefonda konuştuğum kişi ile akşam tekrar konuştuğumda, farklı bir ruh hali ve duygu durumunda olabileceğimi fark ettim. Bu durum, birkaç saatlik süreçte yaşadığım deneyimlerin beni etkilemesinden kaynaklanabilir. Bu kadar kısa bir zaman diliminde bile değişim yaşanıyorsa, bir ilişkinin başlangıcından evlilik aşamasına ve sonraki aşamalara kadar geçirdiği süreçte yaşanan değişimleri anlamaya başlamak önemlidir.
Evlilik öncesi dönemde çiftler, birbirleriyle uyum sağlayıp sağlayamayacaklarını ve birlikte yaşlanma arzularını anlamak için vakit geçirirler. Farklı etkileşimler ve deneyimler, çiftlerin uyumlarını test eder. Bazen bir eş, sevdiği kişi için değişimi kabul eder ya da uyum sağlar. Kabul etmek ve uyum sağlamak farklıdır; biri bir durumu olduğu gibi kabul ederken, diğeri ise duruma aktif bir şekilde uyum sağlar. Çiftler, bu dönemde birbirlerini anlamak ve geleceğe yönelik beklentilerini şekillendirmek için çeşitli sınavlardan geçerler. Tüm bu süreçlerden sonra, eğer çiftler aradıkları uyumu bulabilirlerse, evlilik gibi yeni bir döneme adım atarlar.
Evlilik sürecinde çiftler, zamanla değişen koşullara ve beklentilere uyum sağlamak zorunda kalabilir. Bu süreçte, farklılıklar ve çatışmalar kaçınılmaz olabilir. Çatışmaların kaynakları arasında dış etkenler, çocuklar, iş süreçleri ve beklentiler gibi faktörler yer alabilir. Çiftler arasında "sen çok değiştin" gibi ifadelerin kullanılması, değişimle başa çıkmada zorluk yaşandığını ve memnuniyetsizlik olduğunu gösterebilir.
Günümüzde, çiftlerin karşılaştığı zorluklardan biri, kadının çalışmaya başlaması ve ekonomik özgürlüğünü kazanmasıdır. Bu durum, evlilik dinamiklerini etkileyebilir. Kadının iş hayatına girmesi ve para kazanmaya başlaması, çevresinin değişmesine neden olabilir. Ancak, erkek eşin bu durumu önemsememesi veya kadının başarısını desteklememesi, ilişkide çatışmalara yol açabilir. Örneğin, kadının işte elde ettiği başarıları küçümsemek veya onun iş yükünü görmezden gelmek, eşin moralini bozabilir ve ilişkide gerilimlere neden olabilir.
Çiftlerin zaman zaman unuttuğu şey, değişimin kaçınılmaz olduğudur. Her bir birey, kendi yaşam tecrübeleri ve deneyimleriyle değişir ve gelişir. Bu nedenle, ilişkilerde sabit bir durum beklentisi gerçekçi değildir. Çiftlerin birbirlerine karşı empati, hoşgörü ve açık bir iletişimle yaklaşmaları gerekmektedir.
Değişimin doğal bir süreç olduğunu kabul etmek, ilişkilerin sağlıklı bir şekilde büyümesini ve gelişmesini sağlar. Çiftler, değişimi bir tehdit yerine bir fırsat olarak görmelidir. Böylece, ilişkilerinde karşılaştıkları zorluklarla başa çıkabilir ve uyum sağlayarak daha güçlü ve anlamlı bir ilişki inşa edebilirler. Bu bakış açısı, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamalarına ve birlikte daha mutlu bir hayat sürmelerine katkı sağlar.
Unutmayın, değişimi bir fırsat olarak gördüğünüzde, ilişkiniz daha anlamlı ve mutlu bir hale gelecektir.
Sevgi ile kalın.
Sultan ATEŞOĞLU
Aile Danışmanı
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.